20 yıla yakın bir süre Siirt’te arkeolojik kazılar yapan ve ilimizin tarihine önemli katkılarda bulunan Siirt sevdalısı Prof. Dr. Haluk Sağlamtimur, 50 yılda oluşturduğu 25 bin kibrit kutusundan oluşan sergisini görücüye çıkardı.

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi olan Prof. Dr. Sağlamtimur’un en eskisi 1935 yılına ait yaklaşık 25 bin parçalık kibrit kutusu koleksiyonu, “Kibrit Çakıyorsun Karanlıkta” sergisiyle sanatseverlerle buluştu.

Karşıyaka Cerdelion Mutfak Sanatları Merkezi’nde açılan sergiye ilişkin konuşan Prof. Dr. Sağlamtimur, “Türkiye’de de yakın zamana kadar günlük yaşamımızın bir parçası olan kibrit kutularını 1970’li yılların başından itibaren toplamaya ve biriktirmeye başladım. Adıyaman’da geçen çocukluk yıllarımda, o dönem için ekonomik açıdan çok pahalı olmayan kibrit kutusu toplayıcılığı, daha sonra koleksiyona dönüştü. Yaklaşık 50 yıldır kibrit kutusu topluyorum. Bu sergide Türkiye’de ve diğer ülkelerde üretilmiş kibrit kutularını görebilirsiniz. Koleksiyonumda bulunan yaklaşık 25 bin kibritin yarısı yerli üretim, diğer yarısı ise 130-140 yabancı ülkeye aittir. Koleksiyonumdaki en eski kibritler 1935-36 yıllarına tarihlenmektedir.” dedi.

Kibrit kutularının sosyo-ekonomik etkilerine değinen Prof. Dr. Sağlamtimur, “Türkiye’de kibrit endüstrisi yaklaşık 100 yıldır varlığını sürdürmesine rağmen, günümüzde çakmak ve elektrikli ocaklar nedeniyle kullanımdan kalkmak üzeredir. Günümüzde kullanımı giderek azalan kibritin, gelecek yıllarda varlığını nasıl devam ettireceği belirsizdir. Ülkemizde kentlere göç, şehirleşme gibi farklı sosyo-ekonomik nedenlerle en fazla kibrit üretimi 1960-1990 yılları arasında yapılmıştır. Ayrıca bu tarihlerde kibrit kutuları üzerinde görülen grafiksel öğeler, hiçbir zaman bu kadar çeşitli ve zengin olmamıştır. Çünkü görsel anlamda iletişim araçlarının azlığı nedeniyle kibrit kutularının üzerindeki küçük alanlar, her açıdan kamusal spot olarak adlandırılabilecek bir öneme sahip olmuştur. Bu alanlar, kalabalık kitlelere ulaşmak adına her türlü kamu spotu, sosyal mesaj veya reklam için sonuna kadar kullanılmıştır. Bu nedenle o yıllar, kibrit kutuları açısından sosyal ve ekonomik anlamda önemli izler bırakmıştır.

Kibrit kutularının üzerinde bulunan desen veya grafikler, toplumun tüketim alışkanlıklarını yönlendirme ve belirleme bağlamında da en ucuz mesaj iletme yöntemi olmuştur. O dönemlerden bize ulaşan her kibrit kutusu, tarihi ve kültürel miras özelliği taşımaktadır. 1990’lı yıllara kadar Türkiye’deki kibrit kutuları hâlâ oldukça bilgilendirici, iyi tasarlanmış ve çeşitliydi; ancak bu durum daha sonra dramatik bir şekilde değişti. 1990’lı yılların sonlarından itibaren, grafik baskı yüzeyleri nedeniyle birbirine benzeyen, hikayesi olmayan tekdüzelik hâkim oldu. Bilgisayarların hayatımıza girmesiyle birlikte, grafik baskı desenleri sıklıkla kutuların üzerinde görülmeye başlandı. Günümüzde ise kibrit, daha çok şirketlerin promosyon ürünü olarak yoluna devam ediyor. Sergide, ülkemizde ve yurtdışında son 100 yılda basılmış kibrit kutularını görebilirsiniz.” dedi.

“Kibrit Çakıyorsun Karanlıkta” sergisi, 29 Haziran 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

Editör: Admin1 Admin1