Güres Caddesi'ndeki sendika binasının önünde açıklama yapan Özbilici, ek zam ve refah payının kalıcı biçimde düzenlenmesini istediklerini belirtti.

Başkan Özbilici, yaptığı açıklamada, "2025 yılının ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olması, bolluk, bereket ve refah getirmesi temennilerimle sözlerime başlamak istiyorum. Ama enflasyon rakamlarının açıklanması, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla, bu umudumuzu kaybettiğimizi de üzülerek söylemeliyim. Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu %44,38 oldu, son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının %5,75 eridiği resmi olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl kira %58,5; gıda %43,6; okul %91,6; sağlık %47,6; haberleşme %34; giyim %32,8 zamlandı. 2025 yılı için de enflasyonun en düşük %21 tahmin edildiği bizzat  Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken yeniden değerleme oranı da %43,93 olarak belirlendi." dedi.

"Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani kamu, kendi alacaklarına %44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise %6+%5 yeter dedi. Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü. Alırken bonkör, verirken cimri oldular. Bütün harcamalar %40'ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif %11,3 zam yapmayı yeterli gördüler." diyen Başkan Özbilici, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün. Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz. Çalışanları sürekli fakirleşen millet, gelişemez, ilerleyemez. Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu memur ve emekliliğe karşı sürekli borçlanmaktadır. Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayin. Milletten hangi oranda alıyorsanız, çalışanınıza emeklinize de o oranda zam verin. İçinde adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesi mümkün değildir. Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olması mümkün değildir. Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır. Kaldı ki resmi enflasyon hedefinin %17,5 olduğu yerde %6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Bu, açıkça ben sizi enflasyona ezdireceğim demektir. Biz ne bu ay verilecek olan %11,54 ‘ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif %11,3'ü zam olarak kabul etmiyoruz. Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakarlık beklemeyin. Memurun emeklinin gelirinin artmadığı ortamda Bir de ödediği vergi sürekli artıyor. Bu da yaşam maliyetlerinin maaşlardan fazla artması sonucunda katlanamaz neticeler doğuruyor. Memur, emekli hakkı olmayanı istemiyor. Başkasının kaynağını bize aktarın demiyor. Milli gelire yaptığı katkının, alın terinin, emeğinin hakkını istiyor. Hepimiz milletimiz ve devletimiz için her türlü fedakarlığı yaparız. Ancak bu fedakarlık adil ve eşit dağıtıldığında anlam kazanır. Fedakarlık yapanların üstüne basarak yükselenlerin olduğu yerde refahı da kimlerin alacağı bellidir. Öngörülebilir ekonomi anlayışı ile çıkılan yolda memur ve emekliye eksi %6,5 zam mı reva görmek memurun ve emeklinin gözden çıkarıldığının ifadesi midir? Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz."

Editör: Admin1 Admin1