Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Ünalan, üniversitedeki usulsüzlüklerle ilgili tepkisini gösterdi.

Siirt ve ülke sevdasıyla bilinen ve sorunlara sesini gür bir şekilde çıkaran Prof. Dr. Abdullah Ünalan, yıllardır üniversitede süren usulsüzlüklere karşı sosyal medyadan paylaşım yaptı.

Siirtli hemşehrimiz, şunları paylaştı:

UTANIR OLDUK

Üniversiteler, ülkelerin en önemli kurumlarıdır. Ülkeyi yönetenler, adaleti tesis edenler, güvenliği sağlayanlar, ülkeyi savunup koruyanlar bu kurumlardan yetişmektedir. Kimsenin bu kurumlara gölge düşürmeye hakkı yoktur. Hele yolsuzluklarla, gayr-i ahlakî ihalelerle ülkenin gündemine taşımaya yeltenmek veya vesile olmak veya göz yummak o üniversiteye ihanettir.

Siirt halkı, yıllardır illerinin, evlatlarının okudukları üniversitelerinin yolsuzluklarla dünya gündemine sokulmasından bıktı. İki yıl boyunca yapılan yolsuzluktan üniversite yönetiminin nasıl haberi olmaz. Önce Kütüphane ve Dokümantasyon biriminden pis kokular gelmeye başladı, açılan soruşturma ahbap-çavuş ilişkileriyle kapatılma gayretlerinin kokusu yayıldı, şimdi de kantin ihaleleriyle bir gün Meclis gündeminde, diğer gün medya sütunlarında gündem oluşturuyor.

Siirt de Siirt Üniversitesi de üniversitede samimiyetle ilim-irfana hizmet eden akademisyenler, idarî personel de, 20 000’i aşkın öğrenci de üç-beş çıkarcı menfaatperestin yaptıkları bu zulmü hakketmiyor. Zira bu ilim yuvaları kimsenin babasının çitliği değildir ki istedikleri gibi at oynatsın.

Siirt Manşet’in şu haberine bakınız (Siirt Manşet Gazetesi 10. 05. 2024):

‘Siirt Üniversitesinde rektörün göz bebeği akademisyenin firar ettiği iddia ediliyor.

Siirt Üniversitesinde, milyonlarca lira zarara neden olduğu iddia edilen bir akademisyenin firar ettiği iddia ediliyor. 

İddialara göre, akademisyen açığa alındıktan sonra kayıplara karıştı. Rektör ve yönetimin, kendilerine yapılan uyarılara rağmen söz konusu akademisyeni savunduğu ve zamanında hiçbir geri adım atmadığı belirtiliyor.

Ancak akademisyenin yaptığı usulsüzlükler gün yüzüne çıktığında, üniversite yönetimi adım atmak zorunda kaldı. Üniversite yönetimi, akademisyenin açığa alınmasının ardından adını üniversite sayfasından sildi, akademisyenle ilgili sahte imza atıldığı suçlamasıyla suç duyurusunda bulunduğu dile getiriliyor.

Ancak aylarca süren uyarılara ve iddialara rağmen rektörlük ve yönetimin sessiz kalması, usulsüzlüklerde ortaklık suçlamalarını beraberinde getirdi.

Devletin zarara uğramasıyla sonuçlanan bu skandalın ardından, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar'dan konuyla ilgili acil bir soruşturma başlatılması talep ediliyor.

Yıllar önce kurulan Tıp Fakültesine bir dekan bile bulamayan fakat "döner sermaye" çalışmaları konusunda oldukça tecrübeli olan Siirt Üniversitesi yönetimi, bu tavrıyla hem bu fakülteyi hem bilimsel araştırmalarla ilgilenen diğer akademisyenlere gereken önemi vermiyor.

Döner sermaye işletmesine ait kantinlerde resmi olarak 4 lira satışa sunulması gereken bir çay, usulsüz şekilde 5 liraya sunuluyor ve herhangi bir satış fişi verilmiyordu. Üniversite yönetiminin sadece çay parasında bile bu kadar usulsüzlüğe göz yumması, diğer usulsüzlükler konusundaki tavrını da ortaya koyuyor.

YÖK'ün acilen Siirt Üniversitesine detaylı bir soruşturma başlatması bekleniyor.’

Hergün gazete manşetlerinde, sosyal medya hesaplarında bu utanç verici haberlerle mi karşılaşacağız?

Devletin savcısı, hakimi yok mudur? Hem devletin hem vatandaşların haklarını çalıp-çırpanlara ses çıkaracak, soruşturma yapacak ve hakkedenlere gereken cezaları verecek devletin kurumları yok mudur?

Yolsuzluğa karışan, göz yuman, çıkar sağlayan her kim/ler ise adalet önüne çıkarılmalı ve ‘hesap’ sorulmalıdır.

Üniversite yönetiminin hem bu yetkisi var hem gücü.

‘Siirt Üniversitesinde görev yapıyoruz’ demekten utanır hale geldik.

Birileri, ‘utanıyorsan çek git’ diyebilir. Haklı da. Hakkı, doğruyu söyleyenler, devletin, milletin hakkını koruyanlar gitmelidir ki meydan tamamen hırsızlara, dolandırıcılara kalsın da rahat rahat çalıp-çırpsınlar.

Abdullah Ünalan

Editör: Admin Admin